31 Temmuz 2011 Pazar

".OLAĞAN DIŞI ! "

BAKINIZ...!
31.07.2011Biraz vicdan.!,.biraz..edep sahibi olan böyle ifade etmez olanları..! Ülkesini seven ,vatanını seven bir bireyden , bu tarz konuşmaların gelmesini esefle karşılıyorum..Böyle bayağılaştırarak..! küçülterek anlattığı için..Ahmet Altan bugün'ki yazısında ; "..bir genel kurmay başkanı ve 3 kuvvet komutanı istifa etti..! ne oldu..!.."...."..sanırım istifa ederken daha büyük bir şeyler olabileceğini sanıyorlardı..! diyerek başladığı yazısında sözünü ettiği kişilerin kimliklerini alabildiğince basitleştirmeyi hedeflemiş olmalı. Kendileri milli mücadele yıllarında halkı ve milleti ile iç ve'de dış düşmanlara karşı savaşan Mustafa Kemal'lerin, İsmet İnönü'lerin Kazım Karabekir'lerin yetiştiği ocaktan yıllarını vererek çıkan şanlı Türk ordusu mensuplarıdır..Ülke'mizin C.Reisi ; ordu komutanları ile birlikte istifa eden Orgeneral Işık Koşaner'in durumu hakkında " sıradışı bir durum " olduğunu ifade etmiştir.The New York Tımes durumu " RTE'nın" sivil kontrole tabi bir orduyu yeniden şekillendirmede önemli ve avantajlı konuma ulaştığı şeklinde yorumlamıştır.Washington Post ise ; "Türkiye Cumhuriyeti " cumartesi günü yeni bir çağa uyandı.."derken.., bu olgunun RTE egemenliğindeki sivil hükümetin lehine.." ordunun gücünün aşındırılması yolunda atılan bir adım.." sözleriyle yorumlamışlardır. Ahmet Altan gibileri bir maşadır. İtibarsızlaştırma hareketinin " körükçübaşı" görevini yapmaktadırlar. Çetin Altan gibi ülkemizin nadir yetişen aydınlarından bir güzel insanın oğludur. Geçenlerde " Atakürt." başlığı ile " demokrasilerin tatlı çocuğu " rolüne soyunarak kaleme aldığı yazıyla bir hayli tepkiler almıştı. Çok sivri dille kaleme alınan yazılar bir çok insanı irrite etmektedir. Sayın Ahmet Altan..!.; yeri gelmişken söyleyeyim..Mustafa Kemal Selanik'te  değilde Musul'da doğsaydı..! benimde.;.seninde anamız aynı olurdu.. lakin.!  benim babam Orhan..!, seninkide..! Çetin Altan olmazdı..Saygılarımla ..sevgilerimle..

30 Temmuz 2011 Cumartesi

"...ürkek bir güvercin gibi.."


                                                         NE İSTEDİLER...?

                                                                                                                                                                                                                                                                                          MALTEPE.30.07.2011



Geçenlerde "Hırant Dink suikasti"nin cinayet sorumlusu sanık O.S hakkında hüküm verildi.22 yıl 10 ay..İnfaz yasası gereği öteki devam eden davalardan ceza almazsa 14 yıl yatıp çıkacak.

İnsana insan olduğundan ve onu yaradan'dan ötürü seven benim gibi birçok kişi cinayet üzerine tepkiler oluşturmuşlardı.
"..hepimiz ermeniyiz..!..hepimiz..Hırant.!.".sloganlarıyla yürüyenler..protesto ederek bağırıp çağırmışlardı..

Neydi peki Hırantı ölüme gönderen..olgu..Bunu çok iyi analiz ederek irdeleyen Nedim Şener ne yazıkki şimdi içerdeler..

Dil Tarih Kurumu Kurumu (o tarihte başkanı olan..) prof.Yusuf Halaçoğlu) birmakalesinde.."..hepsi hazırdı bu bağıranlar örgütlü
"belli bir ideolojinin" sahipleriydiler..! diye eleştirirken ,hepimizin insan olduğunu göz ardı ediyorlardı..." şehitler için niye bağırmıyorlar.!.".."hepimiz Türküz..! diye bağırmıyorlar.!." diyen bu zihniyetin olayı hangi mecralara çekmek istedikleri
aşikar ortada değilmiydi.

Bakın şimdi ne oldu..Zamanın İstanbul valisi..,emniyet md.,emniyet istihbarat dairesi sorumlularına kim ne sordu.ki..?

Zamanın Trabzon emniyet md.,Jandarma komutanı'na kim ne sordu..?

İsteseler önlenemezmiydi..bu cinayet." Kendimi ürkek bir güvercin gibi hissediyorum.."."kalbim pıt pıt..! atıyor.".diyerek kaleme aldığı son yazısını okuyup her vatandaş gibi bende "yazık.." demekten başka ne yapabildik ki..!
Vatan topraklarının bütünlüğüne kast eden terör örgütü müsfettelerini..,başta İmralıdaki cani'yi her an heryerde lanetlemekte olanlardanım.. Gencecik fidanlara
kıydıkları için..! Geride gözüyaşlı analar..,dul ve yetimler..,bıraktıkları için ve'de göz yaşını içine akıtıp.." Vatan sağolsun.." diyebilecek kadar yüreğinde vatan sevgisi dolu olan babalar için kınıyorum.

29 Temmuz 2011 Cuma

..BU DÜNYA HEPİMİZİN..!

         
                                                                   


                                                                            28.07.2015.Maltepe




                                             MIRTİ 


1931 Yılında Floransada düzenlenen çevreci bir kongrede nesli tükenen canlı türlerinin son durumu gözler önüne serilmiştir. Daha sonraları her türlü hayvan yaşamı incelenerek "dünya hayvanları koruma günü " olarak bir çok ülkede kutlanır olmuştur.

4 EKİM ASLINDA HİRİSTİYAN İNANCINA GÖRE HAYVANLARIN KORUYUCU AZİZİ OLAN " SAN FRANÇESCA D ASSİSİ " NİN BAYRAM GÜNÜ OLMASINA BAĞLI SEÇİLMİŞTİR.

Hayvan haklarına saygı duyan herkesin, sosyal kluplerin, bireylerin destegiyle   etkinliklerin yapılması gelenek haline getirilmiştir.
HER YIL 4 EKİM'LERDE TOPLUMSAL ÖRGÜTLERİN , HAYVAN BARINAKLARI'NIN OKULLARIN SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİNDE İNSANLAR DUYARLI OLMAYA DAVET EDİLMEKTEDİRLER.

1825 Yılında ilk kez İngiltere'de hayvanların gerektiği gibi korunabilmesi amacıyla " Hayvanları Koruma Derneği " kurulmuştur.Ülkemizde bu konuda ilk dernek Ankara'da 1955 yılında kurulmuştur.

1977 YILIN'DA İSE "HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ"
PARİSTE YAYINLANMIŞTIR.TÜRKİYE BU BİLDİRGE'YE 1999 YILINDA TARAF OLMUŞTUR.



                                                                      REİS



Avrupa ülkeleri sırasıyla "hayvan hakları " ile ilgili yasal düzenlemeler yapmaya başlayarak bir hayli mesafeler almışlardır..

"HAYVAN HAKLARI BİLDİRGESİ " TÜM HAYVANLARIN YAŞAMA, SAĞLIK, SAYGI GÖRME, DOĞAL ÇEVRELERİNDE BULUNMA HAKKINDAN BAHSETMEKTEDİR.. ÇOĞALMA HAKLARI, NESİLLERİNİN KORUNMASIYLA İLGİLİ HUSUSLAR
SAFARİLER, AV PARTİLERİNİN ZAMANSIZ VE KONTROL DIŞI OLAMAYACAĞI HAYVANLARIN ÖLÜSÜNE'DE SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREKTİĞİ BELİRTİLMİŞTİR.
BASIN-YAYIN YOLUYLA HAYVANLARIN TOPLU AVLANMASI, ÖLDÜRÜLMELERİ SAHNELERİ ÇEKİMLERİNİN GÖRÜNTÜLENEN YAYINLARININ  BELİRLİ SAATLERDE YAYINLANABİLİR ŞEKLİNDE SINIRLANMIŞTIR.

                                                 MEMEK



Eğitim amaçlı olsa bile hiç bir hayvanın özgürlüğü elinden alınamaz..Yaşam koşulları kabul edilebilir şartlarda olmak zorundadır..


Çalıştırılan hayvanlar için istirahat ve beslenme saatleri ve şekli insani ölçülerde ve uygun şartlarda olması belirlenmiştir.
..
OSMANLI VE SELÇUKLU'LARDA HAYVANLARA ŞEFKATLİ DAVRANILIRKEN KORUMA ANLAYIŞI HEP ÖN PLANDA OLMUŞTUR.ESKİ MİMARİLERİN ÇATILARI'NA KUŞ BARINAKLARI, HAN VE HAMAMLARIN MÜŞTEMİLATLARINA AHIRLAR İNŞA EDİLMİŞTİR.

Ülkemizde 01.07.2004 yılında " ÜLKE HAYVANLARI KORUMA KANUNU " resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. İl yönetimleri  bünyesinde " koruma kurulları "oluşturulmuştur. .


BUGÜN PEK ÇOK İNSAN ONLARIN ZOR ANLARINDA YANLARINDA OLMAK İÇİN MUCADELE VERMEKTEDİR. BU İNSANİ DAVRANIŞLA ; ACI ÇEKEN, HİSSEDEN VE ACISINI , İFADE EDEMEYEN ; MASUM CAN DOSTLARIMIZIN YANLARINDA OLMAK GEREKİR.



Dünyada sayıları tespit edilemeyecek kadar fazla olan " sokak hayvanları " başı boş ve barınabilecekleri bir yerleri olmaksızın ; çöp konteynırları çevresinde sokaklarda yaşam mücadelesi vermektedirler..

 LÜTFEN SEVMİYORSANIZ..ZARAR BARİ VERMEYİN..

KORUYANLARA YARDIMCI OLUN..YAZIN SICAK GÜNLERİNDE KÖŞE BAŞLARINDA SU KOYUNUZ..


DOĞAL AFETLERDE ONLARA'DA YARDIM ELİNİZİ UZATIN..UNUTULARAK TERK EDİLEN  TÜM CANLILAR  AYNI ACILARI HİSSETMEKTEDİRLER..

ULUSLARARASI HAYVAN TİCARETİ YAPAN ŞEBEKELER HER YIL MILYON DOLARLARLA CANLI VEYA KÜRKLERİNİN TİCARETİ İÇİN HAYVANLARI SUİSTİMAL ETMEKTEDİRLER....!

BU DÜNYA HEPİMİZİNDİR..! HAYVANLARINDA YAŞAMA HAKLARI OLDUĞUNU UNUTMAYALIM.

SAYGILARIM VE SEVGİLERİMLE..